DOLUNAY FM ISLAMI FORUM

*Hos Geldiniz* Allahumme Salli Ala Seyyidina Muhammed * Deyip OYLE CIKIN iNSALLAH

Join the forum, it's quick and easy

DOLUNAY FM ISLAMI FORUM

*Hos Geldiniz* Allahumme Salli Ala Seyyidina Muhammed * Deyip OYLE CIKIN iNSALLAH

DOLUNAY FM ISLAMI FORUM

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
DOLUNAY FM ISLAMI FORUM

Saat

Giriş yap

Şifremi unuttum

Kimler hatta?

Toplam 1 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 1 Misafir

Yok


Sitede bugüne kadar en çok 67 kişi Cuma Tem. 28, 2017 10:45 pm tarihinde online oldu.

Dua Kuran-i Kerim Dinle

En çok konu başlayanlar

En son konular

» Sabah ve İkindi Namazından Sonra Nafile Namaz Kılınır mı?
İnfak için Yaş sınırı ne olmalı???  EmptyÇarş. Haz. 27, 2012 9:16 am tarafından Admin

» Kur'an okumanın zararları
İnfak için Yaş sınırı ne olmalı???  EmptyÇarş. Haz. 27, 2012 8:33 am tarafından Admin

» İslam Düşmanlarını Sevmenin Zararları
İnfak için Yaş sınırı ne olmalı???  EmptyÇarş. Haz. 27, 2012 8:29 am tarafından Admin

» Vaktin Önemi ve Onu Boş Yere Harcamanın Zararları
İnfak için Yaş sınırı ne olmalı???  EmptyÇarş. Haz. 27, 2012 8:26 am tarafından Admin

» Hadis Ezber Etkinlikleri
İnfak için Yaş sınırı ne olmalı???  EmptyPerş. Mayıs 24, 2012 1:29 am tarafından Admin

» Namaz Dersleri
İnfak için Yaş sınırı ne olmalı???  EmptyPerş. Mayıs 24, 2012 1:21 am tarafından Admin

» Regaip Kandili ile ilgili Hadisler
İnfak için Yaş sınırı ne olmalı???  EmptyPerş. Mayıs 24, 2012 12:39 am tarafından Admin

» Regaib Kandili Nedir?
İnfak için Yaş sınırı ne olmalı???  EmptyPerş. Mayıs 24, 2012 12:28 am tarafından Admin

» Üç Aylar İle İlgili Hadis-i Şerifler..
İnfak için Yaş sınırı ne olmalı???  EmptyPerş. Mayıs 24, 2012 12:11 am tarafından Admin

Her gune ozel soz

Ezan Ve Namaz Vakitleri



En iyi yollayıcılar

Istatistikler

Kullanıcılarımız toplam 203 mesaj attılar bunda 142 konu

Toplam 12 kayıtlı kullanıcımız var

Son kaydolan kullanıcımız: vildankader@gmail.com

Cevşen-ül Kebir

Ey OguL

EY OGUL...... Bu yalan dünya mesakkat ve çile yeridir,sikintisiz çilesiz hayat hayat degildir,musibetlerse iyilerin hep pesindedir,dinle bütün nebiler neler çekmis EY OGUL...... Ademle havva akibet cennetten kovuldu,yakubunsa yillarca gözleri görmez oldu,eyyubun vücudunu habis kurtlar bürüdü,dert çekmeden kemale eremezsin EY OGUL...... ibrahim gibi ateslere atilmadikça,ismail gibi minada kurban olmadikça,yunus gibi baligin karninda kalmadikça ,gerçek müslüman olamazsin EY OGUL....... Aise gibi iftiraya ugramadikça,musa gibi kizildenize açilmadikça,yusuf gibi kardesler kuyuya atmadikça,sen dervis olamazsin EY OGUL..... Isa gibi çarmiha zulmle gerilmedikçe,süleyman gibi kus dilini bilmedikçe,nuh gibi tufanda gemiye binmedikçe,cennet ucuz degil kazanamazsin EY OGUL..... Hazreti ömer adaletle daim yogruldu,meryem magarada babasiz çocuk dogurdu,rabia ise bodrumda yilanla dost oldu,çile çekmeden alim olamazsin EY OGUL..... Veysel karani ise ana sözü dinlerdi,mevlana hak hak diye dönüp rabbe yöneldi,evliya çelebi hep diyar diyar gezerdi,rabbini aramadan bulamazsin EY OGUL.... Ali hem cengaverdi hemde çok cesaretli,yunus taptuka yillarca hizmet eyledi,imami azam elma suyunu içiverdi,gaflete dalmadan uyanamazsin EY OGUL..... Hazreti Muhammed gibi hicret etmedikçe,ayagina deve dikenleri batmadikça,magarayi örümcekler agla sarmadikça,hak dostuna komsu olamazsin EY OGUL.... Peygamberimize amcasi çok eziyet etti,nuhun oglu ise gemiye binmedi,kabil kardesini vurup nefsine yenildi,düsman uzakta deme en yakinin EY OGUL..... Bütün çileler bosuna çekilmedi,aciyla sabirla biryerlere gelindi,hepside tek tek imtihana tabi tutuldu,kazananlar kevser suyundan içti EY OGUL...... Atese dayanacagin kadar günah isle,büyük ruhlar büyük aci çeker bunu belle,sen peygamberlerin kuranin yolunu izle,ne kadar haksizliga ugrasanda EY OGULLLLLLL....... Yazar: Nur Yuzlum________

    İnfak için Yaş sınırı ne olmalı???

    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 207
    Kayıt tarihi : 18/03/12

    İnfak için Yaş sınırı ne olmalı???  Empty İnfak için Yaş sınırı ne olmalı???

    Mesaj  Admin Ptsi Mart 19, 2012 11:29 am

    Günün son dersinin sonuna gelinmişti. Öğrenciler çıkmak için sabırsızlanıyordu. Defter ve kitaplarını çantalarına koydular. Zil çalar çalmaz, dışarı çıkmak için hazırdılar. Yalnız, Ali hazırlanmamıştı. Gecikmek için de elinden geleni yapıyordu. Nihayet zil çaldı. Öğrenciler bir anda kapıya yöneldi. Ali, yerinden kalkmadı. Ağır ağır eşyasını topladı. Bir yandan göz ucuyla öğretmenine bakıyor, bir yandan da arkadaşlarının gitmesini bekliyordu.

    Öğretmeni, onun bu halini fark etti:
    - Hayrola Ali, dedi. Eve gitmeyecek misin?


    Ali, son arkadaşının da çıktığını görünce cevap verdi:
    - Sizinle konuşmak istiyordum öğretmenim.
    - Peki, dedi öğretmeni. Ne söyleyeceksin bakalım?
    - Ahmet arkadaşımız var ya…
    - Evet, ne olmuş Ahmet'e?
    - Durumları pek iyi değil galiba. Annesi, beslenme çantasına pekiyi şeyler koymuyor.
    - Eee?
    - Ona yardim etmek istiyorum. Ama benim yardim ettiğimi bilirse üzülür. Günde bir simit parası biriktirip her hafta size versem, siz de ona verseniz?

    Cebinden bir avuç bozuk para çıkarıp öğretmenin masasının üzerine koydu. Öğretmen, paraya dokunmadı. Sandalyesine oturup düşündü. Ali hakkındaki bilgilerini yokladı. Bildiği kadarıyla ailesinin durumu pekiyi değildi. Bu çalışkan ve sevimli öğrencisi, ne kadar da iyi niyetli ve düşünceliydi. Zengin bir ailenin çocuğu değildi. Buna rağmen yardim etmek istiyordu. Üstelik yardım ettiğinin bilinmesini istemiyordu.


    Öğretmen:
    - Dur bakalım Ali, dedi. Bildiğim kadarıyla sizin de maddî durumunuz pekiyi değil. Yanlış mı biliyorum?
    - Doğru biliyorsunuz öğretmenim. Babam gündelikçi. Çoğu zaman iş bulamıyor. Ama ben de çalışıyor, para kazanıyorum.
    - Nerede çalışıyorsun?
    - Simit satıyorum.

    Öğretmen yine durup düşündü. İyiliğin bu kadarına ne demeliydi şimdi? Bunun gerçekleşmesi zordu. Onu, bundan vazgeçirmek için bir çare bulmalıydı. Bunu yaparken, sevimli öğrencisini de kırmamalıydı. Onunla biraz daha konuşursa, belki bir yolunu bulurdu.

    Öğretmen, Ali'ye dondu:
    - Büyüyünce ne olmak istiyorsun, diye sordu.
    - Çok zengin bir işadamı…
    - Niçin?
    - İnsanlara daha çok yardım etmek için…
    - Güzel, dedi Öğretmen. Bak simdi Ali, Ahmet'in ailesinin durumu pekiyi değil, bu doğru. Ama sizinki de bundan pek farklı değil. İstersen acele etme. Çok zengin olduğun zaman insanlara yardim edersin. Olmaz mı?
    - Olmaz, dedi Ali. Şimdi yapmalıyım.
    — Neden olmaz?
    — Üç sebepten dolayı olmaz.


    Birincisi: Bu para zaten benim değil. İyilik ettiğim için Allah, beni insanlara sevimli gösteriyor. İnsanlar da bundan etkileniyor, daha çok simit alıyorlar. Bu sayede gün boyu çalışanlardan bile fazla simit satıyorum. Hele mahallede Hasan Amca var, her gün iki simit alıp güvercinlere veriyor.

    İkincisi: 'Ağaç yas iken eğilir.' deniliyor. Şimdiden iyilik yapmayı öğrenmezsem büyüdüğümde hiç yapamam. Şimdiden iyilik yapmayıp bunu zenginlik günlerime ertelersem, zengin olduğum günlerde de daha zengin olduğum günlere erteler kendimi kandırmış olurum.

    Üçüncüsü ise daha önemli: Büyüdüğüm zaman çok zengin bir işadamı olmak istiyorum. Zamanında yatırım yapmayanlar büyük işadamı olamazlar.


    Öğretmen, karsısında büyük biri varmış gibi dinliyordu:
    - Bu sonuncusunu pekiyi anlayamadım, dedi.

    - Açıklayayım öğretmenim, dedi Ali. Şimdi, çok zengin olmadığım için, ancak günde bir simit parası kadar yardım edebiliyorum. Bundan fazlasını veremem. Allah, Cennet'i gücü kadar iyilik edene veriyor.
    Şimdi gücüm bu olduğuna göre, Cennet'in fiyatı birkaç simit parası kadardır. Eğer zengin olmadan ölürsem birkaç simit parasıyla Cennet'e girebilirim. Bundan daha karlı bir yatırım olur mu?

    Öğretmen'in gözleri dolmuştu. Başını 'Evet' anlamında sallarken Ali'yi evine yolladı.

    Sınıfa geri dönerken okulun boşaldığını fark etti. Eşyalarını toplamak için masasına döndüğünde Ali'nin bıraktığı paraların masa üstünde kaldığını fark etti. Sandalyesine gayri ihtiyari oturdu ve paraları eline aldı.
    Hiçbir para ona bu kadar kıymetli gelmemişti. Sanki elinde dünyanın en kıymetli incilerini, yakutlarını, elmaslarını tutuyordu. Hatta bu paralar onlardan bile kıymetliydi. Bu paralar, bu bozuk SIMIT paraları, Cenneti satın alabilecek paralardı. Sanki hiç bırakmak istemeyen bir duygu ile sımsıkı kavradı bu bozuk simit paralarını.

    Oturduğu yerden kalkamadı Öğretmen. İçinin dolduğunu, Tarif edilemeyen duygulara boğulduğunu hissetti. Birden boşalan sağanak yağmurlar gibi ağlamaya başladı. Ağladı… Ağladı… Ağladı.

    Kendine geldiğinde aksam olmuştu. Yavaş adımlarla sınıftan çıkıp okuldan ayrılırken bekçi Sadık 'Bozuk Simit paraları ile cenneti satın almak, Bozuk Simit paraları ile cenneti satın almak' diye öğretmenin sayıkladığını duydu. Bekçinin hayretler içinde, 'Ne dediniz hocam?' demesini bile duymayan öğretmen, bekçinin şaşkın bakışları altında akşamın alaca karanlığına karışıvermişti

      Forum Saati Paz Mayıs 12, 2024 10:52 pm